Coğrafi İşaretli Yerlerimiz

 

ŞEHİT ŞERİFE BACI VE ATATÜRK ANITI

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, idari taksimat bakımından, geçmişten gelen bir yönetim merkezi olma özelliğini sürdüren Kastamonu Sancağı, doğuda Samsun, batıda İzmit, güneyde Kalecik ve kuzeydeki doğal sınırı olan Karadeniz sahili ile imparatorluğun geniş bir eyaleti olarak, Cumhuriyete kadar idari merkez konumunu sürdürmüştür.

Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte yapılan yeni değişikliklerle Kastamonu 12 ilçeyle birlikte il olarak Cumhuriyet’e intikal etmiştir.

Milli mücadele yıllarında ve öncesindeki Çanakkale başta olmak üzere birçok savaşta hiç işgal görmeden verdiği şehit sayısı ile sıralamada ilk 3 ilden biri olan Kastamonu’nun, milli kurtuluşa vermiş olduğu destek her anlamda çok büyük olmuştur.

Türkiye’de ilk olarak T.B.M.M tarafından 9 Nisan 1924 tarihinde İnebolu ilçemiz Mavnacılar Loncasına, Milli Mücadele’de göstermiş oldukları yararlardan dolayı Beyaz Şeritli İstik- lal Madalyası ve Berat’ı verilmiştir.

İSTİKLAL YOLU

Kastamonu Valiliği, başlattığı İstiklal Yolu Projesi ile Türkiye’nin en uzun üçüncü trekking parkurunu oluşturmuştur.

Milli Mücadele yıllarında Anadolu’nun dış dünyaya açılan tek penceresi İnebolu kalmıştır. Birçok yerin işgal edilmesi dışarıdan gelecek destek ve yardımlar açısından İnebolu-Ankara hattını çok önemli kılmıştır. Bu noktada İnebolu’dan Ankara’ya oluşturulan lojistik hattında İstanbul’dan kaçırılan, Rusya’dan satın alınan cephane, lojistik malzeme ve Milli Mücadele’ye katılacak birçok insan, düşünce adamı Ankara’ya ve Anadolu’ya bu yolla sevk edilmiştir. Savaşın kazanılmasında çok etkili olan bu hattın önemini Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Gözüm cephede kulağım İnebolu’da’’ sözü de belirtmektedir.

Kastamonu Valiliği yaptığı çalışmalar ile istiklalin ruhunu taşıyan bu yol üzerindeki birçok tarihsel yapıyı restore etmiş, yeni işlevler vermiş, yolu heykeller ve anıtlarla süslemiş, rekonstrüksiyonlar yapmıştır. Bunun dışında yol uluslararası işaretleme sistemi ile işaretlenmiş ve sahip olduğu muhteşem doğa içerisinde 95 kilometrelik trekking parkuru oluşturulmuştur. Parkurda bağımsız trekking toplulukları yürüyüş ve kamplar yapabildiği gibi her yıl Kastamonu Valiliğince İstiklal Yolu yürüyüşleri de düzenlenmektedir.

 

 

EV KAYA MEZARLARI

Kent merkezinin hemen güneyinde, Endüstri Meslek Lisesi altında bir ana kaya kütlesi yüzeyinde yer almaktadır. Alanda üçü anıtsal olmak üzere toplam 8 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Anıtsal mezarların ikisi içerisindeki mezar odalarında ikişer adet ölü sediri yer alır. Alana ismini veren Evkaya Mezarı, sütunlu ön cephesi ve alınlığındaki "Potnea Theron” – "Hayvanlar Hakimesi Tanrıça” betimlemesi ile oldukça ilgi çekmektedir.

Mezarlar M.Ö. 7. yy. başlarında Frig kültür etkisi altında, bir kaya mezarından çok açık hava kutsal tapınım alanı olarak yapılmıştır.

ATABEY GAZİ CAMİİ (KIRK DİREKLİ)

Kastamonu’da hüküm süren Atabey Muzaffereddin Yavlak Aslan Bey tarafından 13. Yüzyılın ikinci yarısında (1273) yapılmış olduğu düşünülen eser, şehrin bilinen en eski camisidir. Duvarları kesme ve moloz taştan oluşan yapının üzerini kırk direğe oturtulan ahşap tavan örtmektedir. Bu nedenle halk tarafından "Kırk Direkli Camii” olarak anılır.

Kastamonu Kalesi’nin Bizanslılardan Cuma günü alındığı ve ilk Cuma namazının burada kılındığı tahmin edilmektedir. Bu tür camiiler Türk İslam geleneğinde "Fetih Camii” olarak isimlendirilir.

Cuma ve bayram namazlarında hutbe okumak için minbere kılıç ile çıkma geleneği devam etmektedir. Kastamonu’nun en eski camisi olan yapı,1800,1871 ve 2009 yıllarında onarılmıştır.

 

 

KASTAMONU KALESİ

Kale, Kastamonu’nun ana simgelerinden biri olarak kentin en yüksek noktasından şehrin bir tacı gibi durmaktadır.

Şehrin batısında bir ana kaya kütlesi üzerinde bulunan kale, M.S. 12. yy.da Komnenoslar tarafından yaptırılmıştır. Orijinal yapıdan günümüzde sadece iç kale kısmı ulaşmıştır. Kalenin dış surları 18. yy. sonlarında yok olmuştur.

Kalenin çeşitli dönemler içerisinde geçirmiş olduğu değişiklikler, bir Orta çağ Bizans yapısından çok Türk mimarisini yansıtmasına neden olmuştur.

Kalenin şehirden yaklaşık 120 metre yüksekte oluşu, ulaşım yönünden oldukça kolay olması Kastamonu’yu panoramik açıdan izlenebilecek en iyi yer konumunda bulunmasını sağlar. Kale içerisinde sarnıçlar, zindan, kaçış tünelleri ile "Bayraklı Sultan" olarak anılan türbe bulunmaktadır.

KASTAMONU HÜKÜMET KONAĞI

Çevresindeki 19'uncu yüzyıl anıtsal kamu yapılarıyla birlikte geçmişe ait bir doku oluşturan yapı, 1902 yılında ulusal mimari yapının kurucularından Mimar Vedat Tek tarafından yapılmıştır. Zemin üstüne 2 kat olarak yapılan bina, stil açısından batı klasizmi ile dış duvar süslemeleri ve pencere şekillerindeki Osmanlı oryantalizminin bir eklektizmini taşımaktadır. Yapı 110 senedir hem işlevini değiştirmeden hem de ciddi anlamda bir restorasyon geçirmeksizin günümüzde Kastamonu ile özdeşleşen sembollerden biri olarak varlığını sürdürmektedir.

 

IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.